Bausch Artikülasyon Kağıdı 100 Mikron Mavi

Bausch Artikülasyon Kağıdı 100 Mikron, dental uygulamalarda çiğneme yüzeylerinin ve oklüzyonun hassas analizini sağlamak üzere geliştirilmiş bir materyaldir. Mavi renk varyasyonu ile dikkat çeken bu ürün, diş hekimliği pratiğinde oklüzyon kontrollerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Artikülasyon kağıdı, özellikle restoratif diş hekimliği, protetik uygulamalar ve ortodontik tedavilerde oklüzyon temas noktalarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar.

Ürün, 100 mikron kalınlığında olması sayesinde, diş yüzeyleri arasındaki temas noktalarını hassas şekilde tespit edebilir. Bu kalınlık, oklüzyonun doğru değerlendirilmesi için yeterli esnekliği ve dayanıklılığı sağlar. Mavi renkte olması ise temas alanlarının net bir şekilde ayırt edilmesine olanak verir. Böylece, diş hekimleri temas noktalarının konumunu ve yoğunluğunu objektif olarak gözlemleyebilir.

Teknik Özellikler

• Kalınlık: 100 mikron
• Renk: Mavi
• Malzeme: Hassas çizim için uygun, dayanıklı yapı
• Boyut: Standart ölçülerde, kolay kullanım için kesilebilir
• Uygulama Alanı: Oklüzyon analizi ve artikülasyon kontrolü
• Uyumluluk: Restoratif ve protetik materyallerle uyumlu

Kullanım Alanları

• Oklüzyon temas noktalarının hassas belirlenmesi
• Protetik restorasyonların oklüzyon ayarlarında kontrol
• Ortodontik tedavi planlamasında mandibular-maksiller temasların analiz edilmesi
• Çiğneme fonksiyonlarının değerlendirilmesi ve düzenlenmesi
• Diş hekimliği laboratuvarlarında model üstü oklüzyon kontrolü

Bausch Artikülasyon Kağıdı 100 Mikron, diş hekimliği uygulamalarında kontakt noktalarının tespiti için kullanılan klinik araçlar arasında yer alır. Kalınlık ve renk özellikleri, özellikle oklüzyon analizi yapan uzmanlar için fonksiyonel avantajlar sağlar. Diş hekimleri, bu ürün aracılığıyla oklüzyon problemlerini daha iyi değerlendirebilir ve gerekli ayarlamaları yapabilir. Artikülasyon kağıdı, mekanik yük dağılımının ve temas basıncının doğru şekilde tespiti için gereklidir. Böylece restoratif işlemlerde, dolgu, kron ve köprü yapımında doğru temaslar sağlanabilir, bu da uzun vadede fonksiyonel ve biyomekanik uyumluluğa katkı sağlar.